İnsanların kendilerine dair şüphe etmeleri, birçok kişi için hayatın bir parçası haline gelmiştir. İç sesimiz sürekli olarak yorum yapar, karşılaştırır ve eleştirilerde bulunur. Bu iç ses, bizi güvensizlik ve aşağılık kompleksine sürükleyebilir, potansiyelimizi düşük tutar ve özgüvenimizi baltalar. Özellikle kadınlar, erkeklere kıyasla kendilerinden daha fazla şüphe duyma eğilimindedir. Kadınlar, başkalarının kendileri hakkında ne düşündüğü konusunda daha fazla endişe duyarlar ve eleştirilere daha duyarlıdırlar.
Peki, kendinden şüphe etmenin nedenleri nelerdir ve bunun üstesinden nasıl gelebiliriz?
Kendinden şüphe etmek, zaman zaman hepimizin yaşadığı bir durumdur. Sahne korkusu, sınav stresi veya iş yerindeki güvensizlik gibi durumlar ara sıra kendinden şüphe etmeyi tetikleyebilir. Ancak, sürekli bir güvensizlik ve olumsuz düşünceler haline gelirse, hayatımızı olumsuz yönde etkiler ve zamanla negatif duyguları tetikler. Kendinden şüphe duyan birçok insan, sürekli olarak trendlere uyum sağlar, başkalarını taklit eder ve herkesi memnun etmeye çalışır. Başkalarının daha iyi, daha güzel ve daha mutlu olduğunu düşünürler, hatta bunu saplantı haline getirebilirler.
Kendinden şüphe duyma, insanlar arasındaki sosyal ilişkilere uyum sağlama isteğiyle ilişkilidir. Toplumun bir parçası olarak, belirli kurallara uymak ve kabul görmek gereklidir. Ancak, bu istek o kadar büyük hale gelirse ki dış dünyadan gelen onaylara bağımlı hale gelirsek, sağlıklı bir öz değerlendirme ve özeleştiri düzeyini aşmış oluruz. Kendinden şüphe duyan insanlar, özgüvenlerini içlerden almamayı unutmuş ve değerlerini sadece başkalarının geri bildirimleriyle tanımlamışlardır. Bu durumda, “karşılıklı bağımlı” bir benlik saygısı ortaya çıkar. İlgi ve takdir arzusu; sürekli kendini küçümseme ve değersizleştirmeyle birlikte gelir.
Kendinden şüphe duyan insanlar, aşağıdaki ifadelerle kendilerini ifade ederler:
- Başkaları benim hakkımda ne düşünüyor?
- Yeterince iyi miyim?
- Her şeyi yapabilir miyim?
- Zeki/çekici/sevimli miyim?
- Diğerleri zaten benden çok daha iyi/daha iyi/mutlu.
- Bu zaten işe yaramaz.
- Yetkin görünüyor muyum?
- Başkaları tarafından iyi karşılanıyor muyum?
Kendinden şüphe duymanın nedenleri çeşitli olabilir. Kişinin çocukluk döneminde yaşadığı deneyimler, kendinden şüphe duymasının temellerini atmış olabilir. Sürekli eleştirilmeyle büyüyen veya aşırı yüksek beklentilere maruz kalan çocuklar, kendilerine yönelik şüphe ve güvensizlik duyguları geliştirebilirler. Ayrıca, performans baskısı, zorbalık, olumsuz ilişkiler veya maddi endişeler gibi yaşam koşulları da kendinden şüphe duymayı tetikleyebilir.
Kendinden şüphe duymanın ruh ve sağlık üzerinde olumsuz etkileri vardır. Güvensizlik, özgüven, özsaygı ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Kendinden şüphe duymanın sürekli olarak düşüncelerimizi etkilemesi ve diğer yaşam alanlarına yayılması mümkündür. İlişkilerimizde şüphe etmeye başlayabilir, sürekli onay arayabilir veya kendimize karşı aşağılık hissi geliştirebiliriz. Aşırı kendinden şüphe duymanın diğer yaygın sonuçları arasında mükemmeliyetçilik, geri çekilme, utangaçlık, kendinden nefret etme ve diğer farklı ruhsal bozukluklar da yer alır.
Kendinden şüphe duymak, fiziksel şikayetlere de yol açabilir. Duygusal çalkantılar, sindirim sorunları gibi fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle, kendinden fazla şüphe duyan insanların, kendi beden sağlıklarına da olumsuz etkileri vardır.

Kendinden şüphe duymayla başa çıkmak için aşağıdaki ipuçları yardımcı olabilir:
Karşılaştırmaları sonlandırın: Başkalarıyla kendinizi sürekli karşılaştırmayı bırakın. Herkesin farklı güçlü yanları ve başarıları vardır. Kendinizi diğer insanlarla kıyaslamak yerine, kendi gelişiminize odaklanın ve kendinizle rekabet edin.
Farkındalık pratiği yapın: Kendinizi tanımak ve farkında olmak için farkındalık ve meditasyon gibi teknikleri uygulayın. Bu şekilde düşüncelerinizi ve duygularınızı daha iyi anlayabilir ve olumsuz düşünceleri fark edip değiştirebilirsiniz.
Mükemmeliyetçiliği bırakın: Kendinize abartılı bir mükemmeliyetçilik beklentisi koymaktan vazgeçin. Hata yapmaya ve kusurlara izin verin. Mükemmeliyetçilik sizi sadece stres altına sokar ve başarısızlık korkusunu artırır.
Fiziksel sağlığınıza dikkat edin: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku gibi fiziksel sağlığınıza özen gösterin. Bedeninizin iyi hissetmesi, ruh halinizi de olumlu yönde etkiler.
Olumlu düşünceleri pekiştirin: Güçlü yönlerinizi ve başarılarınızı hatırlayın. Kendinizi küçümsemek yerine, başarılarınızı ve yeteneklerinizi takdir edin. Bir başarı günlüğü tutmak veya kendinize güven veren olumlu doğrulamalar kullanmak bu süreçte yardımcı olabilir.
Sosyal medyayı sınırlayın: Sosyal medyayı bilinçli bir şekilde kullanın ve kendinizi diğer insanlarla karşılaştırmaktan kaçının. Gerçeklikten uzak, idealize edilmiş görüntülerin sizi etkilemesine izin vermeyin. Kendinizi sosyal medyada olduğunuzdan daha kötü hissettiren içerikleri takip etmekten kaçının.
Destek arayın: Kendinden şüphe duyduğunuzda, yakın arkadaşlarınızla veya bir terapistle konuşmak size yardımcı olabilir. Duygularınızı paylaşmak ve destek almak, kendinize dair daha sağlıklı bir bakış açısı geliştirmenize yardımcı olabilir.
Kendinize inanmak ve olumsuz inançları geride bırakmak zaman alabilir. Ancak, sürekli olarak bu yönde çalışmak ve kendinizi desteklemek, özgüveninizi artırmanıza ve daha olumlu bir yaşam sürmenize yardımcı olacaktır. Unutmayın, herkes değerlidir ve kendinize olan inancınızı kaybetmek yerine, kendinizi sevin ve değer verin.