Kadınlar genellikle temiz ve bakımlı bir dış görünüşe önem verirler ve bu, hoş bir koku ile tamamlanır. Çünkü hiçbir kadın beklenmedik bir anda ter kokusunun ortaya çıkmasını istemez; bu oldukça mahcup edici bir durum olabilir. Bu tür durumları engellemek amacıyla, piyasada çeşitli formüllerde üretilmiş deodorantlar tercih edilir.
Aktif spor aktiviteleri, sıcak yaz günleri ve günlük rutinlerde, kadınlar için deodorantlar, kişisel bakım ve hijyen ürünleri arasında vazgeçilmez bir elemandır. Ter kokusunu önleyerek, terlemeye başlandığında bile hoş bir koku sağlarlar. Kadın deodorantları arasında bazıları yalnızca hafif kokular barındırırken, bazıları ise daha yoğun ve özgün koku karışımları ile formüle edilmiştir. Koku molekülleri, terle birlikte salınarak etrafa yayılır ve böylece ter kokusunu maskeleyerek kullanıcıya tazelik hissi verir. Alüminyum tuzları içermeyen doğal deodorantlar, kadınlar arasında popülerdir ve ter üretimini bloke ederek çalışırlar. Özellikle, 24 saat gibi uzun süreli koruma sunan ürünler genellikle alüminyum klorohidrat içerirler.
Çoğu insan terin kötü koktuğu düşüncesine sahiptir, fakat bu doğru değildir. Ter aslen su ve tuzlardan oluşur ve bu yüzden genelde kokusuzdur. Kötü kokular daha çok koltuk altı gibi sıcak, nemli ve korunaklı alanlarda bakterilerin yoğun bir şekilde çoğalması sonucunda ortaya çıkar. Bakteriler teri besin olarak kullanır ve bu süreçte oluşan atık maddeler rahatsız edici kokulara neden olur.
Bu durumu önlemek amacıyla, deodorantlar bakteri üremesini durduracak aktif içeriklerle formüle edilir. Antibakteriyel özellikteki deodorantlar, çinko, alkol ve turunçgil esansları gibi maddeler içererek bakteri büyümesini baskılar. Antiperspirantlar ise ter bezlerinin aktivitesini azaltarak bakterilerin besin kaynağını keser ve daha etkili bir koruma sağlar. Bu ürünlerin her gün kullanılmasına ihtiyaç duyulmaz.
Deodorant spreyler ise, içeriklerini cilde itici gaz yardımıyla yayarak uygular. Yaz aylarında tercih edilen bu ürünler, serin ve ferah bir his bırakır. Sprey deodorantlar ayrıca hijyen açısından avantajlıdır, çünkü ürün içeriği ciltle doğrudan temas etmez.
Sprey deodorantların kullanımında, itici gaz sayesinde aktif bileşenin büyük bir oranının havaya karışması nedeniyle, bu ürünler hızla tükenir. Dahası, aerosollerin varlığı astım gibi solunum sorunları olan bireyler için risk oluşturabilir. Bu sebeple, deodorant solumaktan kaçınmak önemlidir.
Kuru ve ferah koltuk altları, gün boyunca ter kokusunun olmaması, özellikle antiperspirant ürünlerin sunduğu başlıca avantajlardır. Bunlar genelde, giysi üzerinde ter lekelerinin ve kötü kokuların oluşumunu engelleyen alüminyum tuzları içerir.
Alüminyum tuzları içermeyen deodorantların etkisiz olduğu düşüncesi yaygındır çünkü bunlar terlemeyi doğrudan durdurmazlar. Yine de kötü kokulara karşı etkilidirler; bu kokular çoğunlukla teri ayrıştıran özel bakteriler tarafından üretilir. Alüminyum içermeyen formüller, bu bakterilerin aktivitesini kısıtlar ve böylece ter kokusunun önüne geçer. Kadınlar, alüminyum içermeyen deodorantlar kullanarak da hoş bir koku elde edebilirler, ancak bu ürünler yoğun terlemeyi kontrol etmede yetersiz kalabilir.
Roll-on deodorantlar, doğrudan cilde uygulandıklarında mükemmel bir içerik kontrolü sağlayarak ekonomik bir kullanım sunarlar. Ayrıca, kremsi yapıları cilt üzerinde hoş bir his bırakır ve ferahlık hissi verir.
Yine de roll-onların hijyenik olmadığı eleştirisi yapılabilir, çünkü aplikatöre cilt parçacıkları ve kıl döküntüleri yapışabilir. Kremsi formülün ciltte kurumasının zaman alması giysi lekelenmesine yol açabilir. Böylece, roll-on ve sprey deodorantların her birinin avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Ancak, alüminyum içermeyen ürünleri tercih ederek daha sağlıklı bir seçim yapmak mümkündür.