Çocukların bilişsel gelişimleri, onların algı, hareket ve dil becerilerindeki ilerlemelerle sıkı sıkıya bağlıdır. Düşünme yetisinin gelişimi, birkaç aşamadan oluşan karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, hareket becerileri, işitme, görme ve dokunma gibi duyusal algılar ve dil edinimi ile ilişkilidir. Çocuklar, yetişkin düşünme biçimlerine ulaşmaları için daha çok yol almaları gerektiği halde, olgunlaşma, eğilim ve tecrübenin etkileşimi sayesinde giderek daha sofistike düşünme yetenekleri geliştirir.
Doğumdan İtibaren Merak ve Katılım Arzusu
Çocuklar doğuştan meraklıdır ve dünyayı keşfetmek, onun bir parçası olmak isterler. Hatta bebekler bile çevreleriyle özgün bir ilişki geliştirirler. İlk yıl içindeki oyunlarla, ilişkileri keşfeder ve değerlendirir, gözlemlerini analiz eder ve önemli düşünme gelişimleri yaşar.
İkinci yıl: Kutular ve kuleler
İki yaşına giren çocuklar, mekansal anlayışlarına ve hayal güçlerinin gelişimine odaklanmaya başlarlar:
- Oyun anlarında, çocuklar her çeşit kabı doldurma ve boşaltma işlemine büyük bir ilgi duyarlar; bu, oyuncak kapları, kum havuzundaki kovalar ve formlar, kutular, teneke kutular ve çekmeceler gibi nesneleri içerir, çünkü bu eşyalar onlara heyecan verir.
- Ayrıca, çocuklar artık nesneleri birbiri üzerine yerleştirme konusunda da büyük bir merak gösterirler ve çok geçmeden çeşitli nesneler kullanarak kuleler yapmaya başlarlar.
Çocuklar, yaşadıkları deneyimlerden öğrenerek bu bilgileri daha etkin bir şekilde kullanmaya başlarlar: Örneğin, bir kule inşası, en alttaki büyük bir blok sayesinde başarıya ulaştığında, çocuk bir sonraki kuleyi daha bilinçli bir şekilde, sağlam bir temel üzerine kurmaya başlar.
Bu evrede, çocuklar çevrelerindeki nesnelerin işlevleri ve kullanımları konusunda daha fazla ilgi gösterirler ve giderek daha fazla görevi kendileri yerine getirmek isterler, örneğin kendi saçlarını taramak, kaşık kullanarak yemek yemek veya telefonla konuşmak gibi. Bu süreçte, çocuklar gerçekleştirdikleri eylemler hakkında daha kesin bir kavrayışa sahip olurlar.
İstikrarlı Bir İçsel Algıya Giden Yolda
Bir buçuk yaş civarında çocuklar, nesnelerin boyutlarına göre aynı veya farklı olabileceğini anlamaya başlarlar. Onlar artık nesneleri özelliklerine göre sınıflandırıp dizmeye ve basit geometrik şekilleri tanımaya başlarlar:
- Çocuğunuz nesneleri şekillerine, renklerine, malzemelerine, boyutlarına ve diğer özelliklerine göre düzenlemeyi tercih eder; örneğin, kaşıklar bir yanda, çatallar diğer yanda, ahşap oyuncak hayvanlar şurada, oyuncak arabalar orada yer alır.
- Ayrıca, şekilleri bir oyuncak tahtasındaki uygun yerlere yerleştirmeyi sevebilirler.
İki yaşın sonlarına doğru, çocuk oyunlarında sıkça kullandığı nesne ve eylemler hakkında sabit bir anlayışa sahip olur. Bir nesne yoksa, çocuk onu hayal edebilir veya başka bir nesne o nesnenin yerini alabilir:
- Çocuğunuz bebeklerle ve peluş oyuncaklarla basit günlük rutinleri oynar – bir bebeğe “içecek” verir, oyuncak bir ayıyı “yedirir”.
- Bir çubuk kaşık, bir ayakkabı araba, bir karton kutu ise gemi olarak kullanılabilir.
Çocuk, bir eylemin sonucunu pratik yapmadan önce hayal edebilme yetisini geliştirecek. Fakat düşünmekle yapmak bazen karışabilir; “Düşündüm, yaptım” düşüncesiyle, çocuk sadece düşündüğü bir şeyi gerçekleştirdiğine inanabilir.

3. Yıl: Benmerkezci ve Büyülü
Üç yaşındaki çocuklar, neden ve sonuç ilişkisini fark etmeye başlarlar, fakat bu iki kavram arasındaki farkları net olarak kavrayamazlar:
- Çocuğunuz, yaşananların nedenlerini kendi eylemleri ve düşünceleri içinde arar.
- Düşünce yapısı oldukça egosantriktir; çocuğunuz, başkalarının dünyayı kendisi gibi görmediğini anlamakta güçlük çeker ve başkalarıyla empati kurma yeteneği henüz gelişmemiştir.
- Zaman aralıkları ve mekansal ilişkiler konusunda da henüz net bir görselleştirme veya anlayış geliştiremezler.
Dil becerileri geliştikçe, çocuklar kuralları daha iyi anlama, genelleme ve sınıflandırma yetenekleri kazanır. Ölçüler, semboller ve işaretler düşünce süreçlerine daha fazla entegre olur ve çocuklar neredeyse doymak bilmez bir merak içine girerler, her şey ve herkes hakkında sorular sorarlar: “Bu nasıl oluyor? Neden böyle?”
Ayrıca, bu dönemde düşünce süreçleri, “büyülü düşünce” evresi ile şekillenir; bir çocuğun aklında bu dönemde neredeyse her şey mümkün hale gelir.
4. Yıl: Hafıza “Tam Hızda”
Dört yaşına geldiklerinde çocuklar, güçlü bir hafıza yeteneği geliştirir ve temel miktar ile zaman kavramlarını kavramaya başlarlar:
- Çocuklar için bulmacalar, hafıza oyunları ve piyango gibi oyunlar büyük ilgi çeker.
- Onlar, şarkıları, şiirleri ve hikayeleri büyük bir keyifle ve kolaylıkla ezberler, hatta rakamları da ezbere bilmeye başlayabilirler.
Büyülü düşünce dönemi, çocukların daha eleştirel düşünmeye başlamasıyla yavaş yavaş gerçekçi düşünceye yerini bırakır.
“Neden, nasıl, niçin?”
Dördüncü yaşlarında, çocuklar sadece gözle görülebilir olanlarla yetinmeyip, sürekli “Neden, nasıl, niçin, nereden, nereye, ne zaman?” gibi sorularla dünyalarının daha derinlerine inerler.
- Çocuklar genel kültür bilgisini artırır ve mantıklı düşünme yeteneklerini geliştirir.
- Temel renkleri tanıyabilir ve isimlendirebilir, daire, kare ve üçgen gibi şekilleri ayırt edebilirler.
- İnşaat oyunları veya sıralama etkinlikleri sırasında boyut ve uzunluk karşılaştırmaları yaparlar.
Bununla birlikte, çocukların düşünceleri, duyguları ve eylemleri hala büyülü düşünce aşamasından ciddi şekilde etkilenir.
5 Yaş: Okula Hazır
Beş yaş civarında çocuklar, bir problemi pratikte denemeden önce zihinlerinde çözmeyi giderek daha iyi yapabilirler. Yine de deneyerek ve kendi başlarına yaparak öğrenmeyi tercih ederler.
Çocuğunuz zaman algısını geliştirmeye başlar ve öğrenme ile başarıya ulaşma arzusunu hisseder, bu da onları okula gitmeye hazırlar. Zaten isimlerini harflerle birleştirme veya sayma çalışmaları gibi aktivitelerle uğraşıyor olabilirler.
Fakat beş yaşındaki her çocuk sayı ve harf dünyasına ilgi duymayabilir, bu yüzden çocuğunuz bu konulara henüz ilgi göstermiyor olabilir. Bu nedenle, yapılan etkinliklerin her zaman isteğe bağlı, eğlenceli ve öncelikle keyifli olması önemlidir.
6 Yaş: Şimdi ve Burada Mantık
Altı ve yedi yaş aralığında çocuklar, hala güncel durumlarla ilgili düşünseler de düşünce süreçleri daha rasyonel bir yapı kazanmaya başlar. On iki yaşına gelindiğinde, çocukların düşünme becerileri yetişkin seviyesine çok yaklaşır.
Zihinsel Gelişimdeki Gecikmeler
Her çocuk, zihinsel yeteneklerini kendi şeklinde ve hızında geliştirir, ancak bazı durumlarda belirgin gecikmeler görülebilir. Bu gecikmeler genellikle, çocuğun öğrenme kapasitesini etkileyen diğer gelişim alanlarındaki eksikliklerden kaynaklanır. Genetik faktörler veya beyin hasarı gibi sebepler de bazı çocuklarda zihinsel gelişimi farklı düzeylerde etkileyebilir.
Eğer herhangi bir endişeniz veya sorunuz varsa, çocuğunuzun erken dönemde uygun destek ve teşvik alabilmesi için zamanında uzman bir görüş almanız önemlidir.