Hiçbir şey bir çocuğun “Annemle babam şu an benimle ne kadar gurur duyuyor!” duygusundan daha tatmin edici değildir. İşte çocuğunuzun bu mükemmel hissi tatmasını sağlayacak 9 fırsat!
Sosyal ve Duygusal Becerilere Odaklanın
Ebeveynler olarak, çocuklarımızın bazı başarılarını kutlamaya meyilliyiz: bisiklet sürmeyi öğrendiklerinde, müzik okulunun konserinde sahne aldıklarında veya okulda yüksek notlar elde ettiklerinde. Ancak, sosyal ve duygusal gelişimlerine de özen göstermeliyiz, zira bu yetenekler, belki de daha fazla gurur kaynağıdır! Çocuklarımızın bu alanlarda ilerlemeleri için onlara olan takdirimizi ifade etmek önemlidir. İşte çocuğunuzla ne kadar gurur duyduğunuzu belirtmeniz için 9 özel zaman:
1. Cömert olduğunda
Doğru an: Bebeğiniz on iki aylıkken, mama sandalyesinde oturup masada sizin kestiğiniz bir krep parçasını yiyor. Aniden sizi sevinçle izleyerek, tadını çıkardığı krepten bir parça alıp size vermek istiyor.
Bu durumda, çocuğunuzla gurur duyduğunuzu şu şekilde ifade edebilirsiniz: Bebeğinizin bu nazik jestini açıkça takdir ederek, ‘Ne kadar naziksin! Bu çok lezzetli! Bana bir parça verdiğin için çok teşekkür ederim!’ deyin. Çocuğunuz sevinçle geri kalan krepi yemek istese bile, onu kırmamalısınız. ‘Her seferinde birimiz, sen bir tane alırsın sonra ben bir tane alırım,’ diyerek sırayla yemeği teklif edebilirsiniz.
2. Kendisi için ayağa kalktığında
Doğru an: Büyük kızınız, “Bana göre, yeleli bir peri midillisi çok aptalca ve sıkıcı!” diyerek tepki gösterirken, küçük kardeşi doğum günü dileği olan peri midillisi hakkında masada konuşuyor. Küçük kız ise enerjik bir şekilde, “Ama ben sen değilim, ben kendimim!” diye karşılık verir ve yüz ifadesiyle tartışmanın sona erdiğini net bir şekilde belirtir.
Bu durumda, çocuğunuza gurur duyduğunuzu şu şekilde gösterebilirsiniz: Küçük kızınızın kişisel tercihlerini destekleyerek, “Aynen öyle, Cansu! Her birimiz farklı şeyleri severiz. Ceren Lego’ya bayılır, sen ise kaleyi seversin. Bu Ceren’i Ceren, seni de sen yapar!” diyebilirsiniz. Büyük kızınıza ise, “Aynı aileden olsak da her birimiz farklıyız. Ve bu çok güzel, çünkü herkes aynı olsaydı çok sıkıcı olurdu!” şeklinde ifade edebilirsiniz.
3. Başka bir çocuğu teselli ettiğinde
Doğru an: Üç yaşındaki oğlunuzu kreşten aldığınızda, onun dışarıda yeni düşmüş, dizini hafifçe yaralamış ve ağlayan bir çocuğu nasıl teselli ettiğini görüyorsunuz.
Oğlunuzun bu davranışıyla ne kadar gurur duyduğunuzu belirtebilirsiniz: çocuk sakinleşene veya öğretmeni ona bir yara bandı veya soğuk kompres uygulayana kadar olay yerinde bekleyin. Eve giderken, “Yunus’a nasıl yardım ettiğini görmek beni çok sevindirdi. Onun yanına giderek hemen yardım etmen, onun daha iyi hissetmesine yardımcı oldu. Senin de üzüldüğünde yardım isteyeceğini biliyorum!” diyerek övgünüzü ifade edin.
Çocuğunuzun bu davranışını, aile üyeleri veya eşinizle paylaşarak gururunuzu dile getirmek de olumlu etki yaratır: “Emre, başkalarına yardım etmeyi gerçekten seviyor ve bu konuda çok iyi.” Bu, sadece bu özel durum için değil, çocuğunuzun olumlu davranışlarından memnun kaldığınız her an için geçerlidir.
4. Sınırlar belirlediğinde
Doğru an: Açık havuzda vakit geçiriyorsunuz ve dört yaşındaki oğlunuz çocuk havuzunda diğer çocuklarla eğleniyor. Siz de kenarda oturup onu izliyorsunuz. Dikkatinizi bir yaşlı adam çekiyor; o da çocukların arasına karışıyor. Belki bir çocuğun dedesi olabilir? Adam, oğlunuza doğru ilerliyor ve onunla konuşmaya başlıyor. Durumdan emin olmak için hemen yanlarına doğru yöneliyorsunuz. Yaklaştıkça, oğlunuzun yaşlı adamın omzunu iterek, “Git buradan! Beni rahat bırak!” dediğini işitiyorsunuz.
Bu durum, oğlunuzla ne kadar gurur duyduğunuzu açıkça gösterir: Adamın niyeti ne olursa olsun, oğlunuzun gösterdiği tepki övgüye değer! Kendisini rahatsız eden bir yabancıya karşı koyması, hızlı ve etkili bir tepkiydi. Olayı küçümsemeyin, fakat oğlunuzu öne çıkararak takdir edin: ‘Kimse senin iznin olmadan seni tutamaz! Karşılık vermen çok iyiydi, doğru olanı yaptın!'”
5. Önemsendiği zaman
Doğru an: Dokuz yaşındaki kızınızın bir arkadaşı evde. Bu arkadaşı, matematik ödevini anlamadığını belirtiyor. İkinci bir düşünceye yer vermeden, kızınız matematik malzemelerini çıkarır ve, “Şunu şöyle yapmalısın, ardından bunu yap…” diye anlatmaya başlar. Kızınızın matematiği açıklama yöntemi sizinkinden farklı ve belki daha az ustaca görünse de, arkadaşının yüzündeki ifade aydınlanıyor ve anladığı belli oluyor.
Kızınızın bu davranışıyla gurur duyduğunuzu ifade edin: “Can’a matematiği ne kadar sabırla anlattığını görmek beni çok mutlu etti. Görünüşe göre artık o da konuyu anladı.” Çocuklar bazen yetişkinlerden daha etkili şekilde açıklama yapabiliyorlar, doğru sözcükleri seçebiliyorlar.
6. Eğer yardımcı olursa
Doğru an: Evi hızla paspaslamanız gerektiğinde, dört yaşındaki oğlunuz, “Ben de paspas yapabilir miyim?” diye sorar. İlk düşünceniz muhtemelen şudur: Bu, işi uzatacak ve yeterince temiz olmayacak. Ancak, çocuğunuzun bu yardım teklifi çok kıymetlidir ve reddedilmemelidir. Aksi halde, birkaç yıl sonra oğlunuzun kendi başına ev işlerine katkıda bulunmamasından şikayetçi olabilirsiniz.
Çocuğunuza gurur duyduğunuzu şu şekilde gösterebilirsiniz: İşin daha uzun süreceğini ve temizliğin mükemmel olmayacağını bilerek de olsa, “Evet, yardımın çok işime yarayacak. Sen bu düz çizgileri yapmayı ne kadar da seviyorsun, bak ne kadar düzenli!” diyerek teşvik edin. Oğlunuzun yardım teklifini açık bir şekilde kabul edin: “Yardım ettiğin için çok mutluyum, tek başıma yapmak zorunda kalmadım!”
Çocuğunuz ne zaman yardım etmek istese, işin sonucunu asla onun yanında düzeltmeyin; gerekiyorsa, yanınızda olmadığı bir zamana kadar bekleyin. Yetişkinler olarak, ne kadar çabalarsak çabalayalım, her şeyi daha iyi yapabileceğimizi sürekli göstermek, çocuğun moralini bozar.
7. Oyuncağını paylaştığında
Doğru an: Dört yaşındaki kızınızın bir ziyaretçisi var ve arkadaşı, kızınızın yeni Rapunzel Barbie’si ile oynamak istiyor. Ne bekleneceğini tahmin ediyorsunuz: Kızınızın bebeği vermek istemeyeceği açık. Ancak, beklenmedik bir şekilde, kısa bir tereddütten sonra, kızınız oyuncak bebeği arkadaşına isteksizce de olsa veriyor.
Bu, çocuğunuzla gurur duyduğunuz bir an olabilir: Bir çocuk, zorlanmasına rağmen bir şeyi paylaşmayı seçerse, bu övgüye değer bir davranıştır. Sonuçta, bir çocuğun kendi isteklerini bir kenara bırakıp bir arkadaşının ihtiyaçlarıyla empati kurabilmesi önemli bir gelişmedir. Bu, paylaşmanın ve sırayla oynamanın birlikte oyunun keyifli olmasını sağlayan şeyler olduğunu kavramış olmalarıdır.
8. Kendini ortaya koyduğunda
Doğru an: Bir süredir, kızınızın oyun parkındaki kaydırakta itilip kakıldığını, kreşte her şeye katlandığını ve nadiren karşılık verdiğini gözlemliyorsunuzdur. Ya da belki oğlunuz, aylardır emirler veren ve bazen agresifleşen bir “arkadaş” tarafından sürekli rahatsız ediliyordur.
Bir gün kreşten kızınızı almak üzereyken, “Melisa, beni rahat bırak!” diye haykırarak, gruptaki baş zorbayı püskürttüğünü görüyorsunuz. Veya evde, oğlunuz size, “Poyraz’a artık arkadaşı olmadığımı söyledim, çünkü sürekli kontrol etmek istiyor. Bu saçma!” dediğini belirtiyor.
Çocuğunuzla ne kadar gurur duyduğunuzu şu şekilde ifade edebilirsiniz: Çocuğunuza şiddeti teşvik etmemeliyiz, ancak eğer sık sık rahatsız edilen çocuğunuz kendini savunuyorsa, bu sağlam bir özsaygının göstergesidir. Kendini savunma hakkı vardır ve bazen bu, zorba çocukların anlayabileceği tek mesajdır.
Çocuğunuzun, arkadaşının kendisi için uygun olmadığını anlaması, ondan alınamayacak ve zaman alabilecek değerli bir ders olabilir. Eğer çocuğunuz sahte arkadaşını geride bırakmayı başarırsa, bu da gurur duyulacak bir başarıdır! “Bunu hemen anlamalıydın” demek yerine, “Evet, sanırım haklısın, Poyraz gerçekten arkadaş gibi davranmıyor” diyerek onu destekleyin.
9. Kendi çözümünü bulduğunda
Doğru an: Oğullarınız Lego ile oynuyor. Bir tanesi, inşasını tamamlamak için son şeffaf pencere tuğlasına ihtiyaç duyuyor ama kardeşi bu parçayı vermekte isteksiz. O zaman, kardeşine bir takas teklif ediyor: “Bu pencereyi bana verirsen, sana ekstra bir parça verebilirim.”
Çocuğunuzun bu davranışıyla gurur duymanız için bir neden var: Bir çocuğun takas önerisi, sosyal beceriler açısından önemli bir adımdır. Diğerinin neye ihtiyaç duyduğunu görebilir, kendi ihtiyacını değerlendirir ve her iki tarafı da memnun edecek bir çözüm arar. Çocuğunuz soruna kendi başına çözüm bulmakta zorlanırsa, siz öneride bulunabilirsiniz, fakat bunu baskı yapmadan yapmalısınız.
İki taraf da anlaşmayı kabul ederse, mutluluğunuzu ifade edin: “Korhan, takas yapmayı düşündüğün için çok mutluyum! Batuhan, senin için de o tuğladan vazgeçmek kolay olmadığını biliyorum. İkinizin de bu durumu çözüme kavuşturmuş olması gerçekten harika!