Koruyucu sağlık tedbirleri hayati öneme sahiptir: Hangi sağlık taramalarını ne zaman yaptırmanız gerektiğini rehberimizden öğrenin.
Kolon polipleri gibi kanserin ilk belirtileri ve diğer risk oluşturan sağlık durumları, genellikle uzun bir süre boyunca herhangi bir belirti göstermezler. Bu yüzden, yaşlandıkça doktor ziyaretlerinizin sıklığını artırmak ve düzenli sağlık kontrolleri yapmak daha da kritik hale gelir. Hangi dönemlerde genel bir sağlık değerlendirmesi yapmanızın uygun olduğunu öğrenmek mümkündür.
Koruyucu tıp yaşam kurtarır: Eğer yasal olarak düzenlenen tıbbi muayeneleri düzenli olarak kullanırsanız, ciddi hastalıkların önüne geçebilir ya da etkin bir tedaviye erken başlama fırsatı yakalayabilirsiniz.
Erken Tıbbi Teşhis Neden Bu Kadar Önemli?
Eğer amacınız olabildiğince uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmek ise, yalnızca iyi beslenme ve düzenli egzersiz yapmanın ötesinde, periyodik sağlık taramalarını da ihmal etmemelisiniz. Genellikle, kanser gibi ciddi sağlık sorunları ya da medikal müdahale gerektiren diğer rahatsızlıklar, belirti göstermeye başladığında tedavisi daha karmaşık olabilir. Ancak, bağırsak kanseri gibi potansiyel olarak ölümcül hastalıklar erken dönemde fark edildiğinde, tedaviler çok daha başarılı olabilir.
Düzenli Önleyici Sağlık Kontrollerine Ne Zaman Başlamalıyım?
Hastalık belirtisi olmasa dahi, birçok sağlık riski 30 yaşından sonra yükselmeye başlar. Bu nedenle, 35 yaşınıza geldiğinizde düzenli sağlık kontrolleri yapmayı ciddi şekilde düşünmelisiniz. Ancak, her taramanın faydalı olmadığına dikkat etmek önemlidir. Aşırı teşhis veya aşırı tedavi, yani aslında ihtiyaç duyulmayan muayenelerin gerçekleştirilmesi sonucu oluşabilecek olumsuz etkiler, bazen sağlık problemlerine yol açabilir. Bu yüzden, hangi önleyici sağlık taramalarının sizin için uygun olduğunu belirlemek için, kendi sağlık durumunuzu göz önünde bulundurarak bir doktora danışmalısınız.
Kanserden Korunma: En Önemli Önleyici Muayeneler
Kanser, her türlüsüyle ciddi bir sağlık tehdididir. Çoğu kanser türünde, belirtiler genellikle hastalık ileri aşamalara ulaştığında ve tedavi için elverişli zaman çoktan geçmiş olduğunda ortaya çıkar. Bu yüzden, kanser riskini en aza indirgemek ve tedavi olasılığını yükseltmek amacıyla erken teşhis oldukça kritik bir öneme sahiptir. İşte bu sebeple, belirli bir yaşın üstündeki bireyler için, kanserin erken teşhisini amaçlayan önleyici sağlık taramaları genellikle yasal sağlık sigortaları tarafından karşılanmaktadır.
Meme Kanseri
Meme kanseri, kadınlarda en yaygın rastlanan kanser türüdür. “Kanser Kayıt Verileri Merkezi”nin verilerine göre, sadece Türkiye’de her yıl yaklaşık 70,000 kadına bu hastalık teşhisi konuluyor. Bu kanser türünü zorlaştıran faktörlerden biri, genellikle belirgin semptomların uzun süre görülmemesi ve dolayısıyla sıklıkla sadece düzenli sağlık taramaları veya özel teşhis yöntemleriyle fark edilebilmesidir. 20 yaşından itibaren, jinekolog tarafından yapılan yıllık rutin kontrollerde meme palpasyonu erken teşhis için oldukça önemlidir. 30 yaşını geçen kadınlar için daha kapsamlı kanser önleme tedbirleri mevcuttur: Jinekolog, memeler ve koltuk altları üzerinde tarama yapar ve hastayı evde meme sağlığını nasıl denetleyeceği konusunda eğitir. Meme kanseri riski 50 yaşından itibaren önemli ölçüde yükselir, bu yüzden en geç bu yaşta, fakat ideal olarak 35 veya 40 yaşından itibaren, düzenli taramalara başlanmalıdır: Mamografi, röntgen ışınlarını kullanarak memenin farklı açılardan görüntülenmesini sağlar. Bu, olası kitlelerin, tümörlerin veya doku değişikliklerinin tespitini kolaylaştırır. Eğer palpasyon sırasında şüpheli bir değişiklik algılanırsa, daha detaylı bir inceleme için mamografi önerilir. Özellikle yoğun meme dokusuna sahip olan kadınlarda, meme ultrasonu da önerilmektedir. Bu, meme kanserinin erken teşhisinde yeni ve etkili bir yöntemdir ve radyasyon kullanan diğer yöntemlere göre daha az zararlıdır.
Rahim Ağzı Kanseri
Rahim ağzı kanseri, dünya çapında kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci en yaygın kanser türü olarak bilinir. Rahim ağzı kanserinin önüne geçebilmek için, genç kızların genellikle 14 yaşına kadar veya ilk cinsel ilişkiden önce insan papilloma virüsü (HPV) aşısı olmaları tavsiye edilir; çünkü bu virüs çoğunlukla cinsel yolla bulaşmaktadır. 20 yaşından itibaren kadınların yıllık olarak bir jinekolog tarafından rahim ağzı ve rahim ağzı hücrelerinin alındığı bir smear testi, yani PAP testi, ve genital organların elle muayenesi yapılması önerilmektedir. PAP testi, eleştirmenler tarafından yanıltıcı sonuçlar verebileceği ve yetersiz bir önleyici tedbir olabileceği için tartışma konusu olmuştur. Bu testle anormal hücrelerin kaçırılması veya bir sonucun pozitif çıkmasına rağmen net bir şekilde değerlendirilmemesi olasılığı vardır. Bu sebeplerle, 30 yaşını aşmış kadınlara ek olarak HPV testi yapılması da önerilmektedir. HPV testi, akut bir HPV enfeksiyonunun yol açtığı hücre değişikliklerini tespit etmeyi daha kolay hale getirir.
Cilt Kanseri
Cilt kanseri, erken teşhis edildiğinde genellikle iyileştirilebilir. Ancak, bu tür kanser uzun süre göz ardı edilirse, melanom gibi kötü huylu türleri diğer organlara metastaz yapabilir. Ayrıca, başlangıçta iyi huylu olarak kabul edilen beyaz deri kanseri de malign tümörlere dönüşebilir. Özellikle birçok beni olan kişiler, 35 yaşından önce düzenli kontrollerini yaptırmalıdır, çünkü bu kişilerde cilt dokularında potansiyel olarak tehlikeli değişiklikler olma riski daha yüksektir. Cilt taraması sırasında, dermatolog hastanın cildindeki anormallikleri, şüpheli benleri ve pigmentasyon değişikliklerini gözle kontrol eder. Yansıyan ışık mikroskobu olarak da bilinen dermatoskop kullanılan daha ileri bir muayene yöntemidir ve genellikle hastanın talebi doğrultusunda uygulanır.
Bağırsak Kanseri
Türkiye’de her yıl 80.000’den fazla kişiye bağırsak kanseri tanısı konuluyor. Eğer ailenizde bağırsak kanseri vakaları biliniyorsa, 30 yaşından itibaren rutin taramalar yapılması tavsiye edilir. 50 yaş ve üstü için dışkı testleri, değişen hücreleri ve kan izlerini belirleyebilir. Bu yaş grubunda bağırsak kanseri riski ciddi şekilde yükselmekte olduğu için, bu tür önlemler en geç 50 yaşına gelindiğinde alınmalıdır. Ayrıca, tıbbi geçmiş, bağırsak problemleri veya şüpheli semptomlar gibi durumlar söz konusuysa, ekstra bir kolonoskopi bağırsakta olası patolojik poliplerin varlığına dair bilgi verebilir. 55 yaşından itibaren her on yılda bir kolonoskopi yapılması önerilir.
Kırk Yaşına Geldiğinizde Yararlanmanız Gereken Diğer Önemli Muayeneler
Erken teşhis fırsatlarından faydalanıyorsanız, önleyici sağlık bakımında iyi bir yere sahipsiniz. Özellikle aile geçmişinizde hastalıklar veya kronik hastalıklarınız varsa, doktor tavsiyesiyle rutin taramalardan daha sık yararlanabilirsiniz. Ancak, fazla taramanın gereksiz yük oluşturabileceğini unutmayın; bu tür taramalar genellikle sadece meşru bir şüphe durumunda önerilir.
En bilinen erken teşhis yöntemleri arasında şunlar bulunmaktadır:
- “Check-up 35”: 35 yaş ve üstü bireyler, her iki yılda bir, kalp-damar ve böbrek hastalıkları ile tip 2 diyabetin erken teşhisi için genel bir kontrol hakkına sahiptir.
- Kardiyovasküler: 30 yaşından itibaren, ancak yalnızca belirli bir kalp veya damar problemi şüphesi varsa, Doppler ultrasonografi ve ekokardiyografi gibi testler önerilir.
- Sindirim Sistemi: Bağırsak kanseri taramalarına ek olarak, belirli sindirim şikayetleri olan kişiler, Heliobacter pylori (Hp bakterileri) enfeksiyonu için nefes testi yaptırabilirler. Bu bakterilerin sindirim sistemi kanserlerini tetikleyebileceği düşünülmektedir.
- Diş Sağlığı: Yarıyıl başına bir koruyucu diş bakımı önerilir. Periodontal hastalığı olanlar için profesyonel diş temizliği de tavsiye edilir.
- Kan Analizleri: Eğer yüksek tansiyon, dolaşım sorunları veya metabolik hastalıklar şüphesi varsa, kan testi yapılabilir. Ancak, bu tür testler rutin taramaların bir parçası değildir ve genellikle sadece somut bir şüphe durumunda önerilir.
- Glokomun Erken Tanısı: Yüksek risk altındaki bireyler, örneğin diyabet hastaları, katarakt tespiti için düzenli kontroller yaptırmalıdır. Ancak, bu yalnızca glokomun kesin olarak teşhis edilmesi için yeterli olmayabilir, bu yüzden ek incelemeler gerekebilir.
Bu tür taramaların sizin için uygun olup olmadığını aile hekiminiz veya bir uzmanla görüşmekte fayda var.